PATENT SAYISINI ARTIRMAK İÇİN 41 ÖNERİ
2012 yılında
2011 yılına göre ülkemizde yerli patent sayısı
%10 oranında artarak 4362 adede ; yerli faydalı model sayısı ise %17
oranında artarak 3722 adede ulaşmıştır. Bu artış oranları yüzdelik artış olarak
iyidir ancak toplam buluş sayısına bakıldığında Türkiye'deki tüm yerli patent
sayısı IBM'in Amerika’da 2012 yılında yaptığı 6478
adetlik patent sayısından 2116
adet daha azdır. Bir başka deyişle Türkiye 'deki 100 bin adedin üzerindeki
fabrika, 170 üniversite, 700 binden fazla mühendis bir yılda IBM'in yaptığı patent kadar patent yapamamıştır. Bu
durumu ülkemizdeki, sanayicilerimiz, sanayi ve ticaret odalarının yönetimleri
ve Üniversitelerimizin yönetimlerinin ve ilgili Bakanlıklarımızın ve özellikle
Türk Patent Enstitüsü yönetimi ve patent vekillerinin de dikkatle düşünüp
üzerinde durmaları gereken bir konudur.
Patent
sayısındaki artışa paralel olarak ülke ekonomileri ve şirketlerin ciroları ve
ihracatları da artmaktadır. 1960’lı yıllarda Güney Kore’nin milli geliri Türkiye’nin milli gelirinin yarısı kadarken
bu gün geldikleri noktada Türkiye’yi ,ikiye katlamış durumdalar. Aynı şekilde 1974
yılında Güney Kore’nin milli geliri sadece IBM’in bir yıllık cirosundan bile
azken; Güney Koreli Samsung firmasının 2012 Yılında tek başına 150 milyar
dolardan fazla ihracat yaparak Türkiye’nin 2012 yılındaki toplam ihracatını
yakalamış olmasının tek bir sonucu var: KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER ÜRETMEK. Katma
değerli ürünler üretmenin yolu da markalaşmaktan , patente, tasarıma ve
inovasyona değer vermekten geçiyor.
Ülkemizin 2023 yılında 500 Milyar Dolar İhracat Hedefi
bulunuyor. Hükümet, Ticaret ve Sanayi Odaları, İşadamı Derneklerimiz , kısaca
bütün Türkiye bu hedefe odaklanmış durumda. Ancak bu hedefe odaklanan her kesim
de ülkemizin 2012 yılı itibariyle üretmekte olduğu ürünlerle bu hedefe
ulaşılamayacağının farkında . 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine
ulaşabilmemiz için , teknolojik yenilik ihtiva eden, patenti ülkemize ait
rekabetçi ürünler ve aynı zamanda sektöründe markalaşmış ürünlerle
ulaşabiliriz. Bunun için bütün firmalar ar-ge departmanı kuruyorlar, teknokent
ve teknopark’larda ofisler açıp ar-ge mühendisi istihdam ediyorlar, hatta
belirli büyüklükteki firmalar ar-ge merkezleri kurarak bu yarışa daha
büyük hedeflerle katılıyorlar.
Son bir kaç
yıldır ülkemizde ar-ge kanunu ile büyük teşvikler verilmiş ; üniversite
sayısı 170 'i geçmiş teknopark sayısı
50'ye yaklaşmış ve teknoparklarda çalışan ve görevi sadece yenilik yapmak olan 15000 'den fazla ar-ge mühendisi ve
ülkemizde 100 binden fazla sanayi firması bulunmasına rağmen patent sayısında
istenilen artışa ulaşamamış olmamız dikkat çekmektedir.
Patent
sayısında neden gerekli artışı sağlayamıyoruz? Milyarlarca dolar ar-ge
harcaması yeterli mi olmuyor yoksa bazı konularda hata mı yapılıyor ? Bir başka deyişle Türkiye'deki yıllık
patent sayısını 5 binli rakamlardan 50 binli
hatta yüz binli rakamlara çıkartamaz mıyız ? Çıkartabilmemiz için hangi
somut adımların atılmasına gerek vardır. ?Türkiye'de yılda 50.000 patent
yapılacak bir insan gücü potansiyeli, sanayi potansiyeli , araştırmacı
potansiyeli var mıdır ? Türkiye’deki patent sayısının artırılması için somut
önerilerimizi aşağıda kamuoyunun dikkatine sunmaktayız.
1. Patent
kavramının öğretilmesine İlkokul’ dan başlanmalı. İlk öğretimdeki Teknoloji
Tasarım müfredatının muhtevasına PATENT kavramının öğretilmesi de eklenmeli.
2. “Bu
Benim Eserim” benzeri yarışmaların sayısının artırılması sağlanmalı. Bu
yarışmalar neticesinde dereceye giren eserlerin patent haklarının ücretsiz
tescillenmesi sağlanmalı , çocuklara mucitlik verilerek motivasyon sağlanmalı.
3. İlk öğretimdeki
çocuklarımıza mucitlik fikrini aşılayacak kitaplar ve filmler hazırlanarak
okullarda gösterimi sağlanmalı. Çocuklara mucitlik fikrini
4. İlk
öğretimdeki ileride mucit olma kapasitesi bulunan üstün yetenekli çocuklar
seçilerek özel eğitim almaları sağlanmalı ve
bu çocukların bütün eğitimleri boyunca desteklenmesi sağlanmalı.
5. Çocuklara
yönelik mucitlik atölyeleri, mucitlik kampları açılmalı veya açılması teşvik
edilmeli. Bu atölyelerin açılması devlet tarafından desteklenmeli. Hatta her
okulda bir adet mucitlik atölyesi açılması sağlanmalı.
6. Liselerde
Fizik, kimya ,biyoloji gibi derslerin müfredatına konuyla ilgili yapılan
buluşların ve alınana patentlerin az da olsa bilgisi verilerek, öğrencilere
mucitlik fikri aşılanmalı ve aynı zamanda öğretilen teorik bilgilerin nerelerde
kullanıldığı anlatılmalı.
7. Teknik
liselerde mutlaka patent dersleri okutulmalı ve teknik liselerde okuyan
öğrencilerin kendi konularıyla ilgili küçük de olsa buluş yapmaları sağlanmalı
ve onların yaptığı buluşların patent veya faydalı model tescil belgesi alınması
sağlanmalı.
8. İki
yıllık teknik okullarda derslerin ilgili bölümlerinde o konuyla ilgili alınmış bir kaç
patentlin incelenmesi sağlanmalı, bu
şekilde öğrencilerin patent dosyalarını okuma ve anlama kabiliyeti geliştirilmeli.
9. İki
yıllık teknik okullarda patent zorunlu ders olarak okutulmalı ve bu okullardan
mezun olan her öğrencinin okul bitirme ödevi olarak küçük de olsa patent veya
faydalı model başvurusuna konu olacak bir geliştirme yaparak mezun olması
sağlanmalı.
10. Bütün
fen fakültelerinde ve mühendislik fakültelerinde patent zorunlu bir ders olarak okutulmalıdır.
11. Mühendislik
fakültelerinde patent dosyalarının okunması ve anlaşılması için ders konulmalı.
Aynı zamanda bütün mühendislik ve fen fakültesi öğrencilerinin patent araştırma
tekniklerini öğrenmesi sağlanmalı.
12. Mezun
olan her fen fakültesi öğrencisi ve mühendislik fakültesi öğrencisi bitirme
ödevi olarak patent veya faydalı model olabilecek bir geliştirme yaparak
mezun olmalı , bu geliştirmeler tescil
edilerek mezun olan her öğrencinin en az bir patent veya faydalı model
belgesine sahip olduğu bir eğitim sistemi geliştirilmelidir.
13. Bütün
mühendislik fakültelerinde buluş yapmanın formülü olan bütün dünyanın
kullandığı TRİZ SİSTEMİ ders olarak okutulmalıdır. Bütün mezun olan
mühendislerin TRİZ SİSTEMİNİ bilerek mezun olması sağlanmalıdır.
14. Mühendislik
fakülteleri ve fen fakültelerindeki yüksek lisans tezleri ürün geliştirme
odaklı olmalı ve patent veya faydalı model tesciliyle taçlandırılmalıdır.
15. Yine
doktora, doçentlik ve profesörlük tezleri ürün geliştirme odaklı olmalı ve
mutlaka patent belgesiyle taçlandırılmalıdır.
16. Üniversitelerimizin
yıllık patent hedefi olmalıdır. Patent yapan bütün üniversite mensupları
ödüllendirilmeli, buluşlarına sahip çıkılmalıdır.
17. Üniversitelerimiz
bulundukları bölgelerdeki sanayicilerimizin ihtiyaçların tespit etmeli, onların
üretimde işlerine yarayacak ürünler geliştirmeli veya sanayicilerimizin
verimliliğini artıracak yöntemler üzerinde araştırma yapmalıdır.
18. Üniversitedeki
derslerin bir kısmı sadece teorik olmayıp, doğrudan sanayicilerin işlerine
yarayacak şekilde dizayn edilmeli, mezun olan
mühendisler veya teknikerler herhangi bir sanayi firmasında işe
başladığında üniversitede öğrendiği bilgileri doğrudan uygulayabilmeli, ürün
geliştirebilecek şekilde eğitimler dizayn edilmelidir.
19.
Ticaret
ve Sanayi odaları üyelerini yenilik yapmaya teşvik etmelidir. Ticaret ve Sanayi
odaları en çok patent ve faydalı model
başvurusu yapan üyelerini ödüllendirmeli, patent ve inovasyon konularını
sürekli gündemde tutup, yenilik yapan üyelerini motive etmelidir. Yapılacak
eğitici çalışmalara ve patentle ilgili yayınlara özellikle destek vererek bu
tür yayınların üyelerine ulaşmasına yardımcı olmalıdır.
20.
Sanayici
ve İşadamı Dernekleri de odaları üyelerini yenilik yapmaya teşvik etmelidir.
Ticaret ve Sanayi odaları en çok patent
ve faydalı model başvurusu yapan üyelerini ödüllendirmeli, patent ve inovasyon
konularını sürekli gündemde tutup, yenilik yapan üyelerini motive etmelidir.
Yapılacak eğitici çalışmalara ve patentle ilgili yayınlara özellikle destek
vererek bu tür yayınların üyelerine ulaşmasına yardımcı olmalıdır.
21. Özelliklede patent
başvurusunda çok geride kalmış olan illerimizdeki; ticaret ve sanayi odaları,iş
adamı dernekleri, organize sanayi sitelerinin yönetimleri, bu illerimizdeki
üniversite yöneticileri, valiliklerimiz ve belediyelerimiz ve o illerde
bulunan yazılı,görsel ve internet
medyasının yöneticileri bu işi görev
edinerek illerinin inovasyon karnesini yükseltmek gayreti için patent hareketi
başlatmalı,patent hedefleri koyarak illerindeki patent sayısını artırma yolunda
çalışmalar yapmalarının önemli olduğunu belirtmek istiyoruz.
22.
Ülkemizdeki
herhangi bir konuda üretim yapan her sanayi firmasının ciro hedefi olduğu gibi
yıllık patent hedefi de olmalıdır. Pazarlama bütçesi ayrıldığı gibi her firma
mutlaka yenilik yapmak için de her yıl bir bütçe ayırmalıdır. Yenilik yapmaya
ayrılan her kuruşun daha sonra daha yüksek kazançlar şeklinde döneceği her
zaman bilinmelidir. Aynı şekilde firmaların hızlı büyümesinde
patentli,tasarımlı , katma değeri yüksek ürünlerin çok önemli olduğu dikkate
alınarak firmaların gelecek planlarında mutlaka patent ve tasarım hedefleri yer
almalıdır.
23.
Ülkemizde
TRİZ sistemini bilen mühendis sayısı en kısa zamanda on binleri, 2023 yılına
kadar da yüz binleri geçmelidir. Çünkü
Triz Sistemini bilen bir mühendisin yenilik yapması,buluş yapması daha
kolaydır, ve Triz Sitemini ar-ge çalışmalarında uygulayan firmalar daha kısa
zamanda sonuç alıp, daha çok patent başvurusu gerçekleştirebiliyorlar .Bunun
için Triz sistemini en iyi bilen yurt dışından uzmanlar getirilerek eğitimler
verdirilmeli ve bunu da ilgili kamu kurumları yapmalıdır.
24. Patent işlemlerinde
KDV alınmamalı ya da en fazla %5 olmalı.
25. Ar-ge çalışmalarından
kullanılacak ürün veya hizmetlerde KDV alınmamalı ya da en fazla %5 olmalı.
26. Patent,
İnovasyon ve TRİZ gibi yeniliği
özendirici eğitimler desteklenmelidir, bu tür eğitimlere katılmak isteyenlerin
ücretleri ilgili bakanlıklarca karşılanmalıdır.
27.
2008
yılında çıkartılan ar-ge teşvik kanunu en az
50 mühendis çalıştıran ve ar-ge
merkezi şeklinde örgütlenmiş firmalara teşvik sağlamaktadır. Bu kanunla gelir
vergisi desteği, SSK desteği ve sağlanan diğer teşvikler, muafiyetlerin sadece en
50 adet ve üstü tam zamanlı ar-ge personeli çalıştıran firmalara sağlanması
ar-ge yapmak isteyen ve buna imkanı olmayan Kobilerimizin gelişmesine engel
olmaktadır. Bu kanunda yer alan en az 50 personel sayısının acil bir şekilde
düşürülmesi gerekmektedir.
28. Hatta ar-ge birimi kurmak isteyen firmalar için en az
2 tam zamanlı ar-ge personeli bile çalıştırsa bu desteklerden yararlandırılması
sağlanmalıdır. Aksi taktirde bu desteklerden kobilerimiz faydalanamayacak ,
sadece belirli büyüklükteki firmalar yararlanabilecektir ki bu durum da
ülkemizde yenilik yapmak isteyen kobilerimizin gelişmesini önleyecektir. Sanayi
Bakanlığı’nın 2011 yılı verilerine göre ülkemizde zaten en az 1 ar-ge personel
çalıştıran ve bünyesinde ar-ge birimi bulunan 4826 adet sanayi firması
bulunmakta olup, bu firmaların toplam
ar-ge personeli sayısı 23026 kişidir. Ülkemizde yeniliklerin önünün
açılması ve patent sayısını artırılması için en azından 10 yıllığına bünyesinde
ar-ge birimi bulunan bütün firmalar ar-ge
teşvik kanunundan yararlanmalıdır.
29.
Yenilik
yapmak amacıyla ar-ge mühendisi
çalıştıran ( 1 mühendis bile çalıştırsa)
firmalara patent-faydalı model başvurusu şartına bağlı olarak teşvikler
verilmelidir. Örneğin; Bünyesinde 2 tam zamanlı ar-ge mühendisi çalıştıran bir
firma yılda mühendis başına 1 patent yaparsa ar-ge teşvik kanunundan %50
oranında ; mühendis başına 2 patent yaparsa ar-ge teşvik kanunundan %100
oranında yararlanabilir.
30.
Ülkemizde
patent ve faydalı model başvurusu yapan
firmalar ve buluşu yapan şahıslar en azından yıllık patent sayısı 50 bin adedin
üzerine çıkıncaya kadar nakit para ile ödüllendirilmelidir. Örneğin patent
başına 5000 TL nakit ödül verilerek
(Tubitak teşvikleri hariç ) nakit ödülün yarısı buluş sahibine yarısı da
firmaya verilebilir. Bireysel mucitler, araştırmacılar, öğretim görevlileri,
öğretmenler , mühendisler kısacası buluş yapan herkes 5000 TL ile
ödüllendirilmiş olur, bu şekilde buluşçuların motive olmaları sağlanır.
31.
Başvurusu
yapılan patentlerin ve faydalı modellerin üretime geçebilmesi için ve
ticarileşebilmesi için teşvikler verilmelidir. Çok uzun vadeli hibe veya
faizsiz krediler verilerek buluşçuların yaptıkları buluşlardan para kazanmaları
sağlanmalıdır. Buluşundan para kazanan buluşçu daha fazla buluş yapacak;
buluşçuların para kazandığını gören diğer kişiler de buluş yapma konularında
motive olacaktır.
32. Patentle ile yenilik
yapmayı teşvik edici Tv-Radyo
programları devlet tarafından ve ilgili kamu kuruluşları tarafından
desteklenmelidir.
33.
Patentle
ilgili yazılan kitapların, dergilerin ve diğer yayınların basımı
desteklenmelidir.
34.
Patent
vekili firmalarda çalışan mühendislerin maliyetinin bir kısmı devlet tarafından
desteklenmelidir.
35. Buluşçuluğu, patenti
özendirici tv -radyo-gazete reklamları desteklenmelidir.
36.
Büyük sanayicilerimizin yılda en az 15 adet patent-faydalı model hedeflemeleri gerekir.
Sanayicilerimiz bu 15 adetlik patent hedefini yazılı hale getirerek, bütçe
hedefleri gibi ve kalite politikalarını çerçeveletip astıkları gibi bu patent
hedefini de çerçeveletip , yönetim binalarına, fabrikalarına , özellikle de
ar-ge birimlerine asmaları gerekmektedir. Bu şekilde en üst yönetim den alt
kademe çalışanlara kadar şirket için patent kelimesi beyinlere yerleşmiş
olacaktır. Daha Sonra üst yönetimden ve ar-ge personelinden başlayarak bütün personel patent ve faydalı modelin
önemi ve şirket içindeki yeni fikir üretmenin kendilerine, firmalarına ülkeye
yapacağı katma değerle ilgili eğitimlere düzenlenerek, tüm şirket genelinde
patent bilinci oluşturulmalıdır.
37. Yıllık
patent hedefini koymuş olan sanayicilerimizin yapması gereken en önemli
çalışmalardan birisi de sektörlerinde daha önce alınmış yerli ve yabancı patent
ve faydalı modelleri inceleyerek rakip analizi yapmalarıdır. Yurt dışında
başarılı olmuş firmaların patent stratejilerini inceleyerek onlardan
kendilerine uyan stratejileri firmalarında uygulayabilirler.
38. Her
ar-ge personelinin yıllık patent hedefi olmalıdır. Yine şirket içerisinde beyaz
yakalı-mavi yakalı ayrımı yapmadan tüm personelin fikirlerini sunabileceği bir
öneri sistemi olmalı, bu öneriler çok titizlikle incelenerek, verimliliği
artıran, enerji kaybını azaltan, üretim sürecini kısaltan , ürünlerin çeşitli
problemlerini çözen vs. ürün geliştirmeye yönelik veya yeni bir ürün üretilmesini öneren öneriler mutlaka ödüllendirilmeli, bunlar
içinde patent konusunu oluşturan öneriler varsa özellikle, buluş yapmayı özendirecek şekilde maddi ve manevi ödüllerle
teşvik edilmelidir. Her türlü geliştirme küçümsenmeden incelenmeli, çok küçük
geliştirmelerin bile patent veya faydalı model olabileceğini ve rekabet unsuru
olarak kullanılabileceği dikkate alınmalıdır.
39. Ülkemizde patent sayısının artırmak
için yapılması gereken en önemli çalışmalardan birisi de mevzuat
değişikliğidir. Ülkemizde halen bir patent kanunu mevcut değildir, 1995 yılında
çıkartılan 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname çok acele bir şekilde yeni şartlara uyularak patent kanunu
çıkartılmalıdır. Açılan maddi ve manevi tazminat davalarının bazılarında ise
taklitçilerden gerekli tazminatlar alınamamaktadır. Yapılacak yeni kanuni
düzenlemelerde; hem cezai yönden hem de maddi ve manevi tazminatlar yönünden
yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Patenti veya faydalı modeli taklit edilen
şahıs veya firmalar taklit dolayısıyla uğradıkları zararı daha kolay bir
şekilde tazmin edebilmelidir. Örneğin marka cezalarında taklit eden kişiye
2.000.000 TL ye varan para cezaları verilebileceği belirtilmektedir, ancak
tazminat davalarındaki ispat zorlukları nedeniyle cezadaki kadar tazminatların
alınabilmesi çok zor gözükmektedir. Burada verilen ceza devlete ödenecek bir
cezadır, halbuki zarar gören marka sahibidir(veya yeni düzenlemelerde patent
sahibi olacaktır), burada ceza davasında verilecek maddi cezaların en az %50’si
marka-patent-tasarım sahibine verilecek şekilde bir düzenleme yapılmalıdır.
40. Ayrıca tazminat davalarında her taklit
olayı başına ödenecek en az tutarlar belirli olmalı, üst sınırları tabi ki
edinilen fayda veya uğranılan zararın ispatına bağlı olabilir, ancak; alt
tazminat sınırı olmazsa ispat yükünün zor olduğu veya özellikle de taklitçinin kayıt dışı çalıştığı durumlarda , yaptığı
taklit yanına kar kalabilmektedir. Bu nedenle tazminat davalarında patent
sahibine mutlaka bir bedel ödenmelidir. Patent
hukukunda yaptırımlar ne kadar ağır olursa, tescillemiş olduğu patentin taklidi
durumunda çok olumlu sonuçlar alan ve taklitçilere uygulanan yaptırımlar
nedeniyle zararını tazmin eden bir patent sahibi daha çok patent yapmaya
başlayacaktır ve dolayısıyla patentten kazanç sağlayan firma ve şahısların
sayısı arttıkça yerli patent sayısında patlama yaşanacaktır. Aynı zamanda
yabancı firmalar da ülkemizde patent tesciline daha olumlu bakacaklardır.
41. Teknokent , Teknopark ve Teknoloji Geliştirme
bölgelerinde faaliyet gösteren firmaların mutlaka patent odaklı çalışmaları
sağlanmalıdır. Buralarda çalışan ar-ge personelinin mutlaka patent konusunda
bilinçli olması sağlanmalıdır. Yıllarca teknoparklarda faaliyet gösterip de 1 adet
patenti olmayan firmaların çokluğu dikkat çekmektedir. Teknokent yönetimleri
patentle ilgili bilinçlendirme, seminer ve yayınlarla üyelerinin patent odaklı
çalışmasını teşvik etmelidir.
Türkiye’de
bulunan 1.300.000 firma, 2 milyona yakın esnaf, 1 milyona yakın mühendis, 200’e
yakın üniversite, 140 ar-ge merkezi, 50’den fazla Teknopark ve milyonlarca gencimiz yılda
sadece 4300 patenti hak etmiyor. Daha fazlasını yapacak güçteyiz. Patent
Hedefiniz olsun. Patentle Kazan!
SON
ÖNERİ: Patent sayısının artırabilmemiz için
önerileri okuyan herkesin mutlaka 1 tane daha önerisi olacaktır. Lütfen bu
önerinizi ali.cavusoglu@adrespatent.com adresine göndererek bizimle paylaşın
bizde kamuoyuyla paylaşalım.
Av.Ali ÇAVUŞOĞLU
Adres Patent Genel
Müdürü