25 Ekim 2010 Pazartesi

İşçi buluşları ve bu buluşların patentle tescili hususlarında bilgi verir misiniz?

Adres Patent Genel Müdürü Ali Çavuşoğlu:

İşçi buluşları ve bu buluşların patentle tescili hususlarında bilgi verir misiniz?

Öncelikle belirtmek gerekir ki günümüzdeki buluşların büyük bir çoğunluğunu işçi buluşları oluşturuyor. Birçok ülkenin patent ofislerine yapılan patent başvuruları incelendiğinde, patente konu buluşların %80-%90’nın işçiler tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Bir buluşun gerçekleşmesi için uzun araştırma süreci ve mali yatırım gerekli. Diğer taraftan da buluşun gerçekleşeceğinin garanti altına alınamaması durumu da söz konusu. Bu nedenle buluş uğraşısı işletmelerde çalışan işçilerle sürdürülüyor.

İşçi buluşları patent veya faydalı model belgesi ile korunabilir niteliktedir. Patent mevzuatına göre işçi; bir özel hukuk sözleşmesi veya benzeri bir hukuk ilişkisi gereği, başkasının hizmetinde olan ve bu hizmet ilişkisini işverenin gösterdiği belli bir işle ilgili olarak kişisel bir bağımlılık içinde ona karşı yerine getirmekle yükümlü olan kişidir. Ücretsiz olarak ve belirli bir süreye bağlı olmaksızın hizmet gören stajyerler ve pratik yapan öğrenciler de, bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işçi sayılır.

Kanunda Çalışanları Buluş Yapmaya Özendirici Hükümler Var

Çalışanların buluşun patenti konusundaki yasal hakları nedir?

Kanuni açıdan baktığımızda ülkemizdeki işçi buluşlarının 551 KHK’nın 16-41. maddeleri ile BK. nun 336. maddesinde yer alan hükümlerle düzenlendiğini görürüz. Kararname işçi buluşlarını “Çalışanların Buluşları” başlığı altında düzenlemiştir. 16-33. maddeleri arasında özel hukuk ilişkisi içinde olan işçilerin buluşları, 33,38. maddeleri arasında çalışanların buluşları ile ilgili hükümler, 39-41. maddeler arasında ise memurların, silahlı kuvvet mensuplarının ve üniversite mensuplarının buluşları bulunmaktadır. 551-KHK’nın işçi buluşları “hizmet buluşları” ve “serbest buluşlar” olmak üzere ikiye ayrılmakta. Hizmet buluşlarını genel olarak şu şekilde tanımlayabiliriz; işçinin bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği veya işletmenin veya kamu idaresinin büyük ölçüde deneyim ve çalışmalarına dayanan, işçinin iş ilişkisi sırasında yaptığı buluşlardır. Buluşun hizmet buluşu sayılabilmesi için işçinin çalıştığı yerde ve çalışma saatlerinde meydana getirmesi şart değildir. Sadece işverenin imkânlarından, fırsatlarından yararlanması yeterlidir. Hizmet buluşlarının dışında kalan buluşlar da serbest işçi buluşları olarak kabul edilir.

Çalışanların buluş yapmaya özendirilmesi için işçilerin buluşlarıyla ilgili hükümlerin emredici nitelik taşıdığı görülüyor. Aynı zamanda da bu hükümlerin işçiler aleyhine değiştirilemeyeceğinin de hükme bağladığı gözleniyor.

İşçi bir hizmet buluşu yaptığında, bu buluşunu yazılı olarak ve geciktirmeksizin işverene bildirmekle, işveren ise kendisine ulaşan bildirimin tebellüğ tarihini bildirimde bulunan kişi veya kişilere gecikmeksizin ve yazılı olarak bildirmekle yükümlü tutuluyor.

İşçinin Bildirim Yükümlülüğü

İşçi, teknik problemi, çözümünü ve hizmet buluşunu nasıl gerçekleştirmiş olduğunu bildiriminde açıklamak zorunda. Ayrıca yararlanmış olduğu işletme deneyim ve çalışmalarını, varsa diğer çalışanların katkılarını ve bu katkıların şeklini, yaptığı işle ilgili olarak aldığı talimatları ve söz konusu katkılar yanında kendisinin katkı payını da belirtir. İşveren ise bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde, bildirimin hangi hususlarda düzeltilmesi gerektiğini işçiye bildirir.

İşçi yapmış olduğu buluşun patentle tescil edilemediği düşüncesi ile bildirim yükümlülüğünden kaçınamaz. Buluşun patentlenebilir olup olmadığının takdiri işçiye ait değildir. Aynı şekilde işçi iş ilişkisi sırasında tamamlamış olduğu buluşun serbest buluş niteliğinde olduğunu iddia ederek bildirim yükümlülüğünden kurtulamaz. Çünkü iş ilişkisi sırasında gerçekleştirilen buluşlar kural olarak hizmet buluşu sayılırlar.

Peki, işverenin hizmet buluşu üzerindeki hakkı nedir?

Hizmet buluşu olarak işverenin tam ve kısmi olmak üzere iki türlü talep hakkı var. Öncelikle işveren hangi tür talepte bulunursa bulunsun talebini, işçinin bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren 4 ay içerisinde yazılı yapmak zorunda tutuluyor. İşveren tam hak talebinde bulunursa, bu talebe ilişkin bildirim işçiye ulaştığı tarihten itibaren buluş üzerindeki tüm haklar işverene geçiyor. Eğer işveren kısmi talepte bulunursa, işveren kısmi hakka dayanarak bu buluşu kullanabilir. Fakat bu kullanma işçinin buluşunu değerlendirmesini önemli ölçüde güçleştiriyorsa, işçi buluşa ait hakkın tamamen devir alınmasını isteyebilir. Tabi ki her iki durumda da işçi söz konusu buluş için kendisine uygun bedelin ödenmesini isteme hakkına sahip. İşçinin buluşu için alacağı bedelin miktarı ve ödeme şekli Yönetmelikteki hükümlere göre taraflarca belirlenirken, 30 gün içerisinde anlaşma sağlayamazlarsa uyuşmazlık tahkim suretiyle 60 gün içerisinde çözümlenir.

Serbest Buluşlarda Tüm Haklar İşçiye Ait

Diğer taraftan serbest buluşlar ve öğretim üyelerinin buluşları var. Burada işçinin ve işverenin sahip olduğu haklar yasal olarak nasıl belirleniyor?

Serbest buluşu hizmet buluşundan ayıran en önemli fark buluşun işçinin kişiliğinden doğması ve buluş üzerindeki tüm hakların işçiye ait olmasıdır. İşçi serbest buluşu devretmek zorunda olmadığı gibi işverende bu tür buluşları kazanma hakkına sahip değildir. Serbest buluşlar ancak üçüncü kişilere olduğu gibi devredilebilir. İşçinin buluşu serbest buluş olsa da bunu işverene bildirmek zorunda. Bu bildirimin de iki amacı var. İlki, işverene buluşun serbest mi yoksa hizmet buluşumu olduğunu inceleme hakkını vermekken ikincisi işverene bu buluştan yararlanmanın yolunu açmaktır. Buradaki ince çizgi hizmet buluşlarında buluş sahibi kanuni haklara sahip olmakla birlikte devir kendiliğinden gerçekleşirken, serbest buluşlarda buluş tamamıyla işçiye ait oluyor.

Öğretim Üyelerinin Buluşları Serbest Buluş Niteliğinde

Üniversitelere bağlı fakülte ve yüksek okullarda bilimsel çalışma yapan öğretim elemanlarının bütün buluşları serbest buluş niteliğindedir. Öğretim üyelerinin serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunma özgürlüğüne sahip olmaları için küçük sınırlar dışında bu tür buluşlar üzerinde tüm haklara sahiptirler. Kamu memurları ile silahlı kuvvetler mensuplarının buluşları ise hizmet buluşu sayılıyor.

İşçi buluşları en çok hangi sektörde yapılıyor? Ülkemizde çalışan kesimin buluş üzerinde sahip olduğu haklar konusunda yeterli bilgiye sahip olduğunu söyleyebilir miyiz? Her iki konudaki düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?


Ülkemizde işçi buluşları konusu henüz bilinen bir kavram olmadığı için, sektörel istatistikler bulunmuyor. Bu konunun çalışan kesim ve işveren kesimi tarafından henüz bilinmediği kanaatindeyim.
İşçi buluşları konusunun işveren ve işçilere bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerekiyor, burada  işçi ve işveren sendikalarına, mühendislik odalarına,patent vekillerine, Türk Patent Enstitüsü’ne  , Üniversitelere önemli görevler düşüyor.



Son olarak eklemek istedikleriniz?

İşçi buluşları patent sayısının armasında ve teknolojik gelişmelerin tabana yayılmasında önem arzeden bir konu olduğu  için zaten bir çok ülkede ayrı kanunlarla düzenlediği için , ülkemizde de ayrı kanunlarla düzenleme yapılarak sürekli gündemde tutulması gereken bir konu olduğu kanaatindeyim.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa